Trafik kazalarında verilen kusur oranları adli trafik bilirkişileri tarafından incelenmekte ve hatalı verilen kusur oranlarına ilgili yargı mercileri nezdinde itiraz edilerek kişilerin mahrum kaldığı hasar, değer kaybı, kazanç kaybı gibi tazminatların tahsili sağlanmaktadır.
Trafik kazaları sonrası verilen kusur oranları tazminatların tahsil edilmesi açısından büyük önem arz etmektedir. Çünkü taraflar verilen kusur oranları nispetinde zararlarını tazmin ettirmektedirler.
Trafik kazaları sonrası Trafik Sigortaları Bilgi Merkezi (TRAMER) tarafından taraflara %0, %50 ve %100 olarak kusurlar verilmektedir. Yani bir kazada taraflar, ya kusursuz, ya eşit kusurlu ya da tam kusurludur. Ancak, Karayolları Trafik Kanunu 84. Maddesi ve Karayolları Trafik Yönetmeliği’nin 157. Maddesinde sürücülerin asli kusur halleri belirtilmiştir. Dolayısıyla sayılı haller dışında kazaya sebebiyet verilen durumların tali kusur olarak değerlendirilmesi gerektiği sonucuna ulaşılmaktadır.
“Trafik Kazalarında Asli Kusur Sayılan Haller ve Sürücü Kusurlarının Tespiti
MADDE 157 – (Değişik:RG-21/3/2012-28240)
Araç sürücülerinin trafik kazalarında asli kusurlu sayılacakları haller ile kusur durumlarının tespitine dair usul ve esaslar aşağıda gösterilmiştir.
Asli kusur sayılan haller
Kırmızı ışıklı trafik işaretinde veya yetkili memurun dur işaretinde geçme,
Taşıt giremez trafik işareti bulunan karayoluna veya bölünmüş karayolunda karşı yönden gelen trafiğin kullanıldığı şerit, rampa ve bağlantı yollarına girme,
İkiden fazla şeritli taşıt yollarında karşı yönden gelen trafiğin kullandığı şerit veya yol bölümüne girme,
Arkadan çarpma,
Geçme yasağı olan yerlerden geçme,
Doğrultu değiştirme manevralarını yanlış yapma,
Şeride tecavüz etme,
Kavşaklarda geçiş önceliğine uymama,
Kaplamanın dar olduğu yerlerde geçiş önceliğine uymama,
Manevraları düzenlenen genel şartlara uymama,
Yerleşim birimleri dışındaki karayolunun taşıt yolu üzerinde, zorunlu haller dışında park etme ve duraklama ve her durumda gerekli tedbirleri almama,
Park için ayrılmış yerlerde veya taşıt yolu dışında kurallara uygun olarak park edilmiş araçlara çarpma.
Yukarıda sayılan hal ve hareketlerde bulunan sürücüler asli (esas) kusurlu sayılırlar. Ancak, sürücülerin veya yayaların kural dışı hareketleri veya taşıtların teknik arızaları bir başka sürücüyü tehlikeye düşürmüş ve bu sürücü, oluşması muhtemel bir kazayı önlemek, can ve mal güvenliğini korumak amacı ile Karayolları Trafik Kanununun öngördüğü temel kurallardan birini ihlal etmeye mecbur kalmış ve bütün tedbirlere rağmen bir kazaya neden olmuşsa, asli kusurlu sayılamaz.
Sürücü kusurlarının tespiti
Adli mevzuat ve yargılama hükümleri saklı kalmak üzere, trafik kazalarına karışanların kusur durumları; 2918 sayılı Kanun ve bu Yönetmelikte belirtilen kurallar, şartlar, hak ve yükümlülükler ile asli kusur sayılan haller dikkate alınarak belirlenir.
Kaza mahallinde yapılan incelemeler sonunda tespit edilen iz ve delillere ilave olarak kazaya karışanların olay hakkındaki ifadeleri ile varsa tanık ifadeleri de kusur durumunun tespitinde dikkate alınır.”
Sonuç olarak TRAMER tarafından verilen kusur oranları gerçek kusuru tam olarak yansıtamamaktadır. Bu sebeple müvekkillerimizin herhangi maddi bir kayba uğramamaları için kazalar adli trafik bilirkişileri tarafından incelenerek kusur oranlarında hata tespit edilmesi durumunda gerekli itirazlar yapılmaktadır.
Kusur oranlarının değişmesi, müvekkillerin kendi imkânları ile yaptırdıkları onarımlarına ilişkin bedelleri almalarını sağlayabildiği gibi, araçlarının piyasa koşullarında kaybettiği değere ilişkin kayıpların da tahsil edilmesini sağlamaktadır.
Son 2 yıl içinde gerçekleşmiş trafik kazalarında verilen kusur oranlarınızın hatalı olduğunu düşünüyorsanız büromuzla iletişime geçerek hukuki danışmanlık alabilirsiniz.
Etiket: kusur değişimi, mahrum bırakma, hasar, değer kaybı, kazanç kaybı